Kim büyüdüklerinde nasıl görüneceklerini görme imkanı varken bunu kullanmak istemez ki? FaceApp de tam bunu yapıyor. Ancak bu uygulamanın bir açığı var. İnsanlar bu uygulamayı kullanırken bir sürü veri altına imza atıyor ve yüzlerinin her türlü kullanılmasına izin veriyor. Uygulamanın sorgulanabilirliği göz önünde bulundurulduğunda, bu verilerin tam olarak nasıl kullanılabileceği hakkında hiçbir bilgi yoktur.
FaceApp aslında bir kaç yıldır var, ancak yeni yaşlanma filtresi nedeniyle son zamanlarda viral hale geldi. Uygulama, 20 veya 30 yıl içinde nasıl göründüğünüzü göstermek için bir yapay zeka kullanıyor. Bu resimler o kadar popüler hale geldi ki ünlüler bile #faceappchallenge etiketiyle resimlerini sosyal medyada paylaşmaya başladılar. Ancak bir çok kullanıcı, uygulamaların koşul ve hükümlülükler kısımlarını okuduklarında kaşlarını kaldırmaya başladılar.
Siz FaceApp’a kullanması için kalıcı, değiştirilemez, münhasır olmayan, telif hakkı olmayan, dünya çapında, tamamen ücretli, devredilebilir bir alt lisans lisansı Kullanıcı İçeriğinizi ve herhangi bir isim, kullanıcı adı veya benzerliğini yeniden oluşturma, değiştirme, uyarlama, yayınlama, tercüme etme, türev çalışma oluşturma, dağıtma, genel olarak gerçekleştirme ve görüntüleme verirsiniz.
“FaceApp’in kullanıcı içeriğinizi kamuya açık bir şekilde kullanması, dağıtması, göstermesi, çoğaltması değiştirmesi, uyarlaması, yayınlaması, tercüme etmesi, türetmesi için kullanılabilecek kalıcı, geri alınamaz, münhasır olmayan, telifsiz, dünya çapında, tamamen ücretli, devredilebilir ve şu anda bilinen veya daha sonra geliştirilen tüm medya formatlarında ve kanallarında Kullanıcı İçeriğinizle bağlantılı olarak sağlanan herhangi bir isim, kullanıcı adı ve benzeri tüm bilgileri tazminat ödemeden kullanması için izin veriyorum”
Bu, uygulamanın adınızı, fotoğraflarınızı ve diğer içerikleri istediği şekilde kullanma hakkına sahip olduğu anlamına gelir.
Bu Neden Önemli?
Belirsiz şartlar ve koşullar beyanlarının yanı sıra, uygulamanın gizlilik politikaları da pek çok siber güvenlik endişesini artırıyor. İşte sebebi;
-
Verilerinizin kontrolünü sağlayamıyorsunuz.
FaceApp kurucusu Yaroslav Goncharov, hassas kullanıcı verilerini Kremlin ile paylaşmakla suçlanan Yandex’in eski bir yöneticisi. Bu nedenle eleştirmenler için, verilerinizin nerede saklanacağını ve bunlara kimlerin erişebileceği tam bir merak konusu. FaceApp, verilerin uygulamanın geliştirildiği Rusya’da değil ABD’deki sunucularda depolandığını iddia ediyor. Bununla birlikte, bu verilerin sınırları aşması açısından veya tartışmalı üçüncü taraflara hatta hükümetlere verilmesini engelleyen hiç bir şartlar ve koşullarda yok. Daha önce diğer şirketlerle birçok kez olduğu gibi, ortaklarının kim olduğu ve bu verilerle ne yapılacağı hakkında hiçbir fikrimiz yok.
Uygulama yetkilileri yüklediğiniz görüntülerin çoğunun bulutta depolandığını ve 48 saat sonra otomatik olarak silindiğini belirtti. Ancak, FaceApp gizlilik politikasında, fotoğraflarınızı uygulamadan silmiş olsalar bile, sunucularında saklama hakkına sahip olduklarını belirtiyor. Yani, fotoğraflarınızı ve verilerinizi istedikleri süre boyunca saklayabilirler.
-
Şüpheli Uygulama İzinleri
Uygulama, kameranıza ve hafıza kartınızın içeriğine erişmeyi gerektirir, ancak bazı iOS kullanıcıları, kısıtlayıcı paylaşım ayarlarına rağmen uygulamanın tüm fotoğraf kitaplıklarındaki fotoğraflara erişebildiğini fark ettiler.
Ayrıca endişe verici olan diğer bir şey ise, uygulamanın istediği diğer izinler. Uygulamanın şartlarını kabul ettiğinizde, tarayıcı geçmişinize, konumunuza, çerezlerinize, günlük dosyalarınıza, meta verilerinize ve daha fazlasına da erişebiliyor. Uygulamanın sizin izniniz olmadan ne kadar fazla veri toplayabileceğini söylemek zor.
-
Bu Veriler Size Karşı Kullanılabilir
Verileriniz, kim olduğunuzu doğrulamak için resminizle ve sosyal medyada paylaştığınız bilgilerle verileri eşleştirilebilir. Bir aktivist veya bir politikacıysanız, baskıcı bir ülkede yaşıyorsanız ya da bu tür bir ülkeyi ziyaret ediyorsanız, veriler sizin kararlarınızı etkilemek için kullanılabilir. Sonuç olarak bu tam da masum ve eğlenceli bir test olarak başlayan Cambridge Analytica skandalının iç yüzünü gösteriyor.
Verileriniz yeni sosyal medya hesapları oluşturmak veya sosyal mühendislik saldırılarında yararlanılabilecek diğer hesaplar oluşturmak için de kullanılabilir.
-
Yüzünüz Sizin İmzanızdır
Yüz tanımanın yüzümüzü dijital imzalara dönüştürdüğünü sık sık unutuyoruz. Telefonlarımızı onlara baktığımızda basitçe kilitlerini açan yeni ve güçlü teknolojilerimiz var. Bilim adamları yüz tanıma özelliğini atlamak için fotoğrafları olan 3B yazıcıları kullanırken, bazı sistemler yalnızca fotoğraflar kullanılarak atlatılabiliyor. Fotoğraflar, insanların konuşturulduğu sahte videolar haline getirilebiliyor. İleride bir gün, yüzünüz, ev kapınızın kilidini açmak için bir anahtar ya da banka hesabınıza girmek için bir şifre haline gelebilir. Anahtarınızı kime verdiğinizden emin olun.
Kıssadan Hisse
Önemli olan, kullanıcıların verilerine daha fazla değer vermesi ve o verileri dışarıya vermemesi gerektiğidir. Yüz bilgilerinizi paylaşmak zararsız bir takas gibi görünebilir ama kesinlikle öyle değil. Özellikle kişisel bilgileriniz veya resimleriniz gibi hassas verileri işlediklerinde, uygulama şartlarını ve koşullarını okumayı asla ihmal etmeyin. Şartlar ve koşullar genellikle uzun olur ve biz genelde rastgele kabul eder geçeriz. Bazen verilerin nasıl depolandığı, kiminle paylaşıldığı ve uygulamanın erişebileceği diğer dosya veya ayarların bulunması gibi önemli konulara dikkat etmeniz yeterli olacaktır. Bir dahaki sefere herkesin konuştuğu bir uygulamayı indirdiğinizde, verdiğiniz izinlere bakmak için birkaç dakikanızı ayırın. Bu vakti ayırmamak düşündüğünüzden daha pahalıya mal olabilir.